Seçer: “Mersin’de Yaşamak Bir Ayrıcalıktır”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in çok büyük ekonomisi, tarihi geçmişi, kültürel birikimi ve demografik yapısıyla güçlü, dinamik bir şehir olduğunu belirterek, “Mersin çok dinamik bir yer. Mersin’i dinamik kılan özelliklerinden biri de nüfusu. . Türkiye’nin özeti bu’ dedi.
3 televizyon kanalının ortak yayınına katılan Seçer, çalışmalar ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Orman yangınlarına müdahalede son durum hakkında bilgi veren Seçer, sıcak havaların sadece bölgede değil diğer bölgelerde de orman yangınlarına neden olduğuna değindi. Mersin’in yaklaşık yarısının ormanlık olduğunu belirten Seçer, “Bölgedeki yangın söndürme çalışmalarına biz Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekibi ve diğer birimler olarak katkı sağladık. İl Afet Koordinasyonuna katkı sağladık, yetkililerle de birlikte üzerimize düşen görevi yerine getirdik. “İtfaiyede 78 arkadaşımız, orada 28 araç vardı. Bunun dışında iş makineleri, greyderler ve diğer makineler de burada görev yaptı” dedi.
Gülnar’ın Korucuk, Çavuşlar ve Tepe mahalleleri dışında 3 mahallenin hiçbirinde yangına maruz kalmadığını, tarım arazilerinde tahribatın olduğunu kaydeden Seçer, “Ancak Kavakoluğu Mahallesi’nde 3 evin yandığı bilgisini aldık. 3 adedi aktif diğer 9 adedi boştu.Kontrol altına alındı ama bu ‘bu yaz kolay geçecek’ anlamına gelmiyor.Hava sıcaklıklarına göre zaman zaman bu olaylarla karşılaşabiliriz. “Tabii can kaybı olmaması sevindirici. Maddi zararlar var ama bunlar da gerekli kurumların çalışmaları sonucunda elbette giderilecek” diye konuştu. .
“Çevre sorunlarının şiddetli olabileceği her türlü dinamik burada”
Çevre sorununun dünyanın sorunu olduğuna dikkati çeken Başkan Seçer, “Bunun sonucunda Türkiye olarak bundan etkilenmemiz mümkün değil. Muhtemelen en çok etkilenen ülkelerden biri biziz. Mersin de öyle. Bir anlamda çevre sorunlarının ciddi boyutlara varabileceği her türlü dinamik var, bir kıyı kentisiniz, “Limanınız var, sanayiniz var, tarımınız var. Bu, birçok açıdan yüksek aktiviteye sahip, çok canlı ve hareketli bir şehir. Endüstriyel atıklardan gemi atıklarına, deniz kirliliğinden çevre ve evsel atıklara kadar bunların her biri çevre kirliliğinde birer etkendir.” dedi.
“Deniz kirliliği ile ilgili yetkilerimiz çerçevesinde multidisipliner bir şekilde çalıştığımızı söyleyebiliriz”
Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın yoğun bilimsel çalışmalar yürüttüğünü belirten Seçer, ‘Temiz Akdeniz Projesi’ ile ilgili son 3 yılda önemli adımlar atıldığını belirtti. Karbon ayak izi çalışmalarının, raporlamalarının ve kamuoyu ile paylaşım çalışmalarının düzenli olarak yapıldığını belirten Seçer, “Bunun dışında tabii ki belediye kendi alanlarında kent yaşamından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Deniz kirliliği ile ilgili yetkilerimiz çerçevesinde multidisipliner çalışıyoruz.Çalışıyoruz diyebiliriz.Çevre Bakanlığının belirlediği koordinatlar dahilinde kontrollerimizi gerçekleştiriyoruz.Gemilerin deniz kirliliği tespit etmesi durumunda. , çok yüksek cezalar kesiliyor ve bu cezaları ödemeyen gemiler hareket edemiyor.Kurallar katı cezalar yüksek ama bunlar bile caydırıcı olamıyor ve ne yazık ki denizlerimizi kirleten kimyasal atıklar her zaman kirleniyor olabiliriz. gemi atıklarını bırakan olaylarla karşı karşıyayız” dedi.
Çevre konusunun ardından sineklerle mücadele konusuna da değinen Seçer, herkesin üzerine düşeni yapması ve mevzuata uygun davranması halinde ne çevre kirliliğinden ne de küresel ısınmadan söz edilemeyeceğini kaydetti. Mersin’in resmi nüfusu ile gerçek nüfusu arasında çok büyük fark olduğunu vurgulayan Seçer, “Bugün 2 milyona yaklaşan resmi nüfus var ama muhtemelen yaz ve nüfusumuz 2.7 milyondan az değil. bu durumun yarattığı ek yük 300 bin sığınmacı veya farklı statüde yabancı var 230 bin civarında kayıtlı Suriyeli var Rus, Ukraynalı, Afgan ve Kuzey Iraklılar var Farklı milletlerden insanlar var Kayıtsız insanlar var . Sarsıntı nedeniyle buraya gelenler var. Şimdi buradalar. “Kayıtlarda görünmeyenler var. Bunu depremden sonra da dile getirdik. Yani her zaman hatırlayacağınız gibi su tüketimi arttı, evsel atıklar arttı. Çöplerimiz yüzde 15 arttı. Bu değerlendirmeleri hep yapıyoruz” dedi.
“Başkalarının sağlığını tehdit edecek noktaya geldiğimizde özgür olmayı bırakırız”
Vatandaşların bu anlamda bilinçli olması gerektiğini dile getiren Seçer, çöplerin çöp konteynırlarına atılması ve bağlanmasının önemine de değindi. Çöpü gelişigüzel bırakmanın sinek ve diğer haşerelerin üremesine, kokunun yayılmasına ve çevrenin kirlenmesine uygun bir ortam oluşturduğuna işaret eden Seçer, “Bu toplumsal bilinçtir. Bu toplumsal bilinç de aile ve aile ile başlar ve Okulda devam ediyor.Bizim için gerekli olan medeni standartları karşılayabilmemiz gerekiyor.Kolektif olarak yaşadığımızda özgürlüklerin sınırlı olduğunu ve ötekinin özgürlüğüne girene kadar özgür olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. oburların sağlığını tehdit eder, rahatsız eder ya da rahatsız eder noktaya geliriz, fiilen özgür olmaktan çıkar, karşımızdakinin özgürlüğünü kısıtlarız.’ dedi.
“Mersin Türkiye’nin özetidir”
Gazetecilerden “Mersin nasıl bir şehir?” Başkan Seçer’in sorusu üzerine açıklamalarına devam eden Başkan Seçer, Mersin’in en büyük rezaleti reklamlarının olmaması oldu. Seçer şöyle devam etti; “Mersin, muazzam bir ekonomisi, tarihi birikimi, kültürel birikimi ve demografik yapısıyla güçlü, dinamik bir şehir. Mersin çok dinamik bir yer. Mersin’i dinamik kılan özelliklerinden biri de doğal olarak nüfusu. Burada nüfus Türkiye’nin özeti. Çünkü Mersin göçle büyüyen bir şehir” diye konuştu. Limanı ile tüm dünyanın ilgisini çekmiştir. Burada ihracat ve ithalat yapmaya başladı ve Türkiye’nin her yerinden insanlar şu ya da bu nedenle buraya geldi.”
“Mersin’in merkezden daha fazla pay alması gerekiyor”
Mersin’in geçmiş yıllara göre artık tanınmaya daha açık bir yer olduğunu kaydeden Seçer, “Çünkü her yönüyle gelişiyor. Daha güzel bir şehir oluyor. Yatırımlar var, ticareti gelişiyor. Kıymetli bir ticaret. Türkiye’nin merkezi ve ihracat kapısı.Buradan ithalat da var.11-12 milyar doların üzerinde dış ticaret hacmi elde etmişsiniz.Liman var,Serbest bölge var burada her sektör var.Burada kimse yok.Mersin. Çalışıyor, üretiliyor, bunu hep söylüyorum, siyasi olarak söylemiyorum, Mersin’in merkezden daha çok pay alması gerekiyor, yetmez. Bunları siyasi kavga etmek, birbirimizin bileğini burkmak, zorlaştırmak adına söylemiyoruz. Bunlar gerçek” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak yeni ve geniş bulvarlar açtıklarını kaydeden Seçer, “Gerçekten 4 yıldır çalışmalarımız takdire şayan ve bu konuda vatandaşlardan olumlu dönüşler alınca çok mutlu oluyorum. Çünkü çok değerli bir pay veriyorsunuz. Yatırımlarınızda bütçenizin önemli bir kısmını Yol Asfalt Ünitesi’ne aktarın. Kolay iş değil. Güzel bulvarlar açıyoruz” diyerek son çalışmalarından biri olan Tarsus-Çamlıyayla Yolu Genişletme ve Yenileme Projesi’nden bahsetti.
“Köy üretim demektir, tarım demektir”
Kırsal mahalle ve grup yollarının yapılmasına önem verdiklerini belirten Başkan Seçer, görev süresi boyunca il genelinde toplam 1.6 milyon ton asfalt kullanıldığını, köy yollarında 2 bin 250 kilometre sathi kaplama yapıldığını söyledi. Asfalt yapmanın gurur kaynağı olmaması gerektiğine işaret eden Başkan Seçer, “Köy demek üretim ve tarım demektir. Bu işlerin pazara ve merkeze gelmesi için kaliteli ve düzgün yollar yapılacak ki işlerin sağlıklı bir şekilde gelmesi sağlansın. durum.”
“Büyükşehirlerin ortasında mali disiplin konusunda en iddialı belediyeyiz”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’deki 30 büyükşehir arasında mali disiplin konusunda en iddialı belediye olduğunu belirten Seçer, tüm hizmetlerin belirli plan ve programlar çerçevesinde yürütüldüğünü kaydetti. Göreve geldiği dönemde Büyükşehir ve MESKİ bütçelerinin yapıldığını, bütçenin gerçekleşme oranının 2019’da yüzde 70’lerde kaldığını belirten Seçer, şu bilgileri verdi; “Geldiğimizde toplamda yaklaşık 3 milyar TL’lik bir bütçe vardı. Yani bütçe ‘Bu benim gelir-gider bütçem, bu seneki bilançom bu olacak’ demek. Bu bütçe gerçekçi olmalı, benim yapmadığım ilk yıl hariç bütçe gerçekleşme oranı yüzde 99. “Ne dediysek hemen hepsini yaptık. Mali disiplin budur. Belediyenin 3 milyar TL borcu vardı. TL olarak söylüyorum bugünün parasıyla 530 milyon dolardı. Ama bugün gerçekçi bir bütçe var. Her iki kurumun da yaklaşık 15,5 milyar bütçesi var. İki kurumun toplam borcu 3.5 milyar lirayı geçmiyor. Baktığınız zaman aslında bu borcun 320 milyon dolarını 530 milyon dolar dövizden ödemişsiniz. Bu önemli bir şey. O parayla finansmana ihtiyaç duymadan metroyu bitirebilirdim” dedi.
“İsraf tahammül edemediğim konulardan biri”
Sadece Belediye Başkanı olarak değil hayatın her alanında gereksiz harcamalara karşı olduğunu belirten Seçer, “Hayatın her alanında tahammül edemediğim bahislerin ilki israftır. Türkiye’nin bir bütçesi var ve kaynağı yüzde 85. -Vatandaştan toplanan vergilerin yüzde 90’ı.Benim yaptığım iş, yemek gönderdiğim, çocuğa gönderdiğim süt benim vatandaşımın parası.Biz burada israf edemeyiz.Benden önce iş dünyasının aktif bir insanıydım. siyasete girdi. Para ve insan nasıl yönetilir, nasıl yatırım yapılır, hayatım bu işlerle geçti. “Para, bunun çok büyük bir bedeli var. Hele seçilmiş biri olarak halk sana güveniyor. Paralarına zarar vermek aslında halka ihanet etmektir. Bu benim dünyam ve dünya görüşüm. Bu halkın bize emanet ettiği her kuruşun ayrı bir bedeli var” dedi.
“MESKİ ticari bir kurum değildir, kamu yararına çalışır”
MESKİ’nin önemli bir kurum olduğuna değinen Başkan Seçer, en önemli gelirin fatura geliri olduğunu kaydetti. Evsel atık toplama vergisinin ilçe belediyelerine ait olduğunu hatırlatan Başkan Seçer, “Her 100 liralık faturanın 100 lirası MESKİ’ye gelmiyor. Bunun önemli bir kısmı, belki yüzde 50’ye yakını vergi olarak gidiyor. Evsel atık olarak. vergi,çevre vergisi tüketim vergisi olarak gidiyor ve MESKİ’nin kasasına girmiyor.Burada tahsilat görevini biz yapıyoruz.Vatandaşlarımın bunu bilmesini istiyorum.MESKİ ticari bir kuruluş değildir.MESKİ kamu şirketidir, adına çalışır. kamu yararınadır” dedi.
“Aldığımız parayı yatırıma dönüştürüyoruz”
Pamukluk Barajı meselesinin değerli olduğuna işaret eden Lider Seçer, Tarsus’tan su çekmeye gerek kalmadan merkeze su verilebileceğini belirterek, “Pamuklu Barajı değerli bir su tutma havzası. 282 milyon metreküp. 160 milyon metreküp, Pamukluk 120 milyon metreküp yukarısında.Su almamıza gerek yok.Tarsus’un suyu direk,çekiciliğiyle, Tarsus Berdan Barajından Tarsus ovası köylerine kadar tüketimimiz var.Birçok bölge yer altından kullanıyor. su.Şehir suyunu biz veririz.Eğer kullanırsak emin olun ki bunun yarısı oradaki tanıtımlara verdiğimiz faturadır.Biz bu faturadan kurtaracağız.Bugünkü rakamlarla 500 milyon benim vatandaşımın yatırımı olur. Daha modern arıtma, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon olacak. Suyun maliyetini daha ucuza alacağız. Bu bize yeter. Biz vatandaş için varız. Çünkü aldığımız parayı yatırıma çeviriyoruz” dedi.
“Tarımsal takviyelerle küçük üreticilerimize destek oluyoruz”
Tarımsal destekleme kapsamında yetiştiricilere kaz, 360 üreticiye güneş enerjisi panelleri, avokado, passiflora, zeytin, badem, lavanta gibi ekonomik maliyeti daha yüksek fidan dağıttıklarını belirten Seçer, unutulan cet tohumunu Türkiye’ye getirdiklerini dile getirdi. yeniden üretim sürecine girdi ve erikleri de üreticilere verdi. Cephe kaplama ve sulama boruları gibi araç ve ekipman yardımı sağladıklarını sözlerine ekledi. Seçer, “Elimizden gelen her şeyi halledeceğiz, bunun için çaba göstereceğiz” diyen Seçer, ilçe turları sırasında vatandaşların taleplerinin büyük bir kısmının belediyenin sorumluluğu dışında olmasına rağmen, “Elimizden gelen her şeyi yapacağız, bunun için çaba göstereceğiz” dedi.
“Mersin’i öğrenci dostu bir şehir yapmak için çalışıyoruz”
Mersin’de 2’si vakıf, 2’si devlet üniversitesi olmak üzere toplam 4 üniversite bulunduğunu belirten Seçer, “Mersin’i öğrenciler için hem yurt dışından gelen çocuklar hem de ikamet eden ailelerin çocukları için daha cazip hale getirmeye çalışıyoruz. burada yeme-içme, otobüs ve kiralama imkanları ile.Otobüsler 1 TL olacak dediğimde bu akaryakıt zamları hesabımda yoktu.Ama lider söz verirse tutar.1 olarak devam edecek. 2024 seçimlerine kadar TL.”
“Afet İşleri Daire Başkanlığı’nı kurduk”
Mersin’in birinci derece deprem bölgesi olmasa da afetlere açık bir bölge olduğunu söyleyen Seçer, şöyle devam etti; “Afet sadece beyin sarsıntısı değildir. Sel, yangın, orman yangını, tsunami de birer afettir. Çünkü bu bölge öyle bir bölge. ‘Burada afetle ilgili bir departman olması lazım’ dedik. Örneklere baktık apartmanımızı kurduk.İlk atölyeyi yaptık, ikincisini yaptık”Masraflı işler çok. Birimler oluşturduk, bölüm başkanları ve şube müdürleri atandı. Mersin’de riskli bir yapı stoğu var. Bunu göz ardı edemeyiz. Olası bir Adana depreminden, Ceyhan depreminden etkilenebileceğimizi unutmayalım. Mersin’in birinci derece deprem bölgesi olmadığı ancak etkilenebileceğimiz tahmin ediliyor. Bilhassa.” Bina stokumuz özellikle kıyı kesimlerde çok kötü. Altta sıvılaşma var, taban uygun ve güvenli değil. Binalar deniz kumu ile yapılıyor, kontrolü yapılmamış, demir, çimento, ekipman, mühendislik bilgileri eksik ve yanlış. Bunların hepsi zaman alacak. En azından buna başladık ve devam ediyoruz.”
“Bugüne kadar kimsenin cesaret edemediği bu işlere adım atıyorum”
Metronun ilk etabının en maliyetli etap olduğunu kaydeden Seçer, ikinci etabın Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğü’nden onay aldığını söyledi. Etapların güzergahı hakkında bilgi veren Seçer, “Devlette devamlılık esastır. Bugüne kadar kimsenin cesaret edemediği bu işlerde adım atıyorum. Arkadaşlarım çalışmalarını bitirdiler. Bana özet sunum yaptılar. Neler var?” Müftü Deresi Projesi’nden Tarsus’ta halka açık Şelale Projesi’ne kadar hazırladığım güzel projeler Mersin’e değer katacak kültür sanat alanlarında yapacağımız yenilikler, yeni bulvarlar, sosyal hizmetler vb. .Önümüzdeki aylarda yine böyle bir programda vatandaşlarımıza şunu söyleyeceğiz: ‘Önümüzdeki 5 yılda bunun gibi projeler sözümüzdür.’ Biz ne dersek sözümüz odur” dedi. – MERSİN